17 Nisan 2009 Cuma

Şikayet Şikayet Şikayet!


Ey insan-ı müştekî!
Sen madum kalmadın, vücud nimetini giydin, hayatı tattın,
camid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun,
dalalette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkeza...


Ey nankör! Daha sen nerede hak kazanıyorsun ki, Cenab-ı Hakk'ın sana verdiği mahz-ı nimet olan vücud mertebelerine mukabil şükretmeyerek imkânat ve ademiyat nev'inde ve senin eline geçmediği ve sen lâyık olmadığın yüksek nimetlerin sana verilmediğinden bâtıl bir hırsla Cenab-ı Hak'tan şekva ediyorsun ve küfran-ı nimet ediyorsun?
Acaba bir adam; minare başına çıkmak gibi âlî derecatlı bir mertebeye çıksın,büyük makam bulsun, her basamakta büyük bir nimet görsün; o nimetleri verene şükretmesin ve desin: "Niçin o minareden daha yükseğine çıkamadım" diye şekva ederek ağlayıp sızlasın. Ne kadar haksızlık eder ve ne kadar küfran-ı nimete düşer, ne kadar büyük divanelik eder, divaneler dahi anlar.
Ey kanaatsız hırslı ve iktisadsız israflı ve haksız şekvalı gafil insan!

Kat'iyyen bil ki:
Kanaat, ticaretli bir şükrandır; hırs, hasaretli bir küfrandır.

Ve iktisad, nimete güzel ve menfaatli bir ihtiramdır. İsraf ise, nimete çirkin ve zararlı bir istihfaftır. Eğer aklın varsa, kanaata alış ve rızaya çalış.
Tahammül etmezsen "Ya Sabûr" de ve sabır iste; hakkına razı ol, teşekki etme. Kimden kime şekva ettiğini bil, sus. Her halde şekva etmek istersen; nefsini Cenab-ı Hakk'a şekva et, çünki kusur ondadır.
(Mektubat - 286)

3 yorum:

Kul dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
defne dedi ki...

"Yükselmek basamak basamak düşmek bir göz kapamaktır"
Eğer yükselirken O'ndan yardım istemiyor ve O'na şükretmiyorsak.
düşüşümüz yakındır.

nurhanali dedi ki...

Bazı şeyler var ki anlımıza kan kırmızı yazı ile yazılmış.Zaten başımı örse vursam örse bişey olmazki;

Rabbim ayağamızı kaydırmasın düşerken herhalde ondan yardım istemek daha zor olur.

Allah Razı olsun.

Hakkımda

Fotoğrafım
taht-el Arz, bir menzil
Hem ben, madem bu asırda maddeten ve manen münferid yaşamağa ve hayat-ı içtimaiyeden çekilmeğe mecbur olmuşum; elbette hakkım yoktur ki, hayat-ı içtimaiyeyi geçirenler içinde tarihe binip istikbaldekilere görüneyim. (Emirdağ Lah.)