8 Şubat 2009 Pazar

BU PARÇA ALTUN VE ELMAS İLE YAZILSA LİYAKATI VAR

Evet sâbıkan bahsi geçmiş:
Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi;
وَمَا رَمَيْتَ اِذْ رَمَيْتَ sırrıyla
aynı avucunda, küçücük taş ve toprak, düşmana top ve gülle hükmünde onları inhizama sevketmesi;
وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ nassı ile
aynı avucunun parmağıyla Kamer'i iki parça etmesi;
ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması ve bir orduya içirmesi;
ve aynı el, hastalara ve yaralılara şifa olması,
elbette o mübarek el, ne kadar hârika bir mu'cize-i kudret-i İlahiye olduğunu gösterir.
Güya ahbab içinde
o elin avucu küçük bir zikirhane-i Sübhanîdir ki,
küçücük taşlar dahi içine girse, zikir ve tesbih ederler.

Ve a'daya karşı küçücük bir cephane-i Rabbanîdir ki;
içine taş ve toprak girse, gülle ve bomba olur.
Ve yaralılar ve hastalara karşı küçücük bir eczahane-i Rahmanîdir ki,
hangi derde temas etse derman olur.

Ve celal ile kalktığı vakit,
Kamer'i parçalayıp Kab-ı Kavseyn şeklini verir;
ve cemal ile döndüğü vakit, âb-ı kevser akıtan on musluklu bir çeşme-i rahmet hükmüne girer.
Acaba böyle bir zâtın bir tek eli, böyle acib mu'cizata mazhar ve medar olsa;
o zâtın Hâlık-ı Kâinat yanında ne kadar makbul olduğu
ve davasında ne kadar sadık bulunduğu

ve o el ile biat edenler,
ne kadar bahtiyar olacakları,
bedahet derecesinde anlaşılmaz mı?..

(Mektubat - 140)

Hiç yorum yok:

Hakkımda

Fotoğrafım
taht-el Arz, bir menzil
Hem ben, madem bu asırda maddeten ve manen münferid yaşamağa ve hayat-ı içtimaiyeden çekilmeğe mecbur olmuşum; elbette hakkım yoktur ki, hayat-ı içtimaiyeyi geçirenler içinde tarihe binip istikbaldekilere görüneyim. (Emirdağ Lah.)